23 Şubat 2013 Cumartesi

Yazdıkça dedim....

Yazdıkça dağılır sıkıntılar dedim, fark ettim de aylardır yazmıyormuşum. 

Nedenini hiç sorma, bende anlam veremedim. Belki de etrafımdaki kalabalıklardır sebebi.

Aslında etrafımdaki kalabalıklardan kurtulalı uzun zaman oldu ama yine de izleri devam ediyorsa, bak bunu da bilemedim!

Elime kağıt kalem almayalı, güzel bir şeyler okumayalı o kadar uzun zaman geçmiş ki neden böyle bir durumdayım hala bilemiyorum. 

Kendimi tanımlayamıyorum, kendimi tanıyamıyorum.

Çocukken de böyleydim, hata yapmaktan korkar, kendi köşeme çekilir içime kapanırdım. Doğru bulmazdım bu hareketimi ama yapardım işte.Adına çocukluk derdik o zamanlar. Ama şimdi ki zamanlar da adını koyamadığım haller diyorum.

Hata yapmaktan korkmaktan ziyade pişman olmak artık benim yaralarım. Her hata büyük bir pişmanlığı akabinde getiriyor. Virüsün bütün vücudu sarması gibi pişmanlıklarım da bütün benliğimi ele geçiriyor işte

Nereye gitsem çare bulamayacaklar diyorum. 

Bu kadar kolay mı diyorum bu hataları yapmak? Bu kadar zayıf mıyım diyorum?  Bu kadar karaktersiz miyim? Bu kadar basit miyim?!

Aslında basitlik diye nitelendirmek de hata olur, insan hatalarıyla insan. Adı üstünde beşer ve şaşar.

Elbet bir gün bende öğrenicem hatalarımdan yorulmamayı. Hata yaparsın ve bir daha yapmamaya gayret edersin. Formül kolaydır aslında.

Ama çok severiz ya hayatı zorlaştırmayı, formülleri birbirine katmayı. Heh işte o dönemlerimdeyim...

Dert belli, derman da. Yeter ki ben isteyeyim

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder